5 Nisan 2015 Pazar

F Tipi Ceza Evi Nedir ?

F tipi cezaevlerinde güvenlik en üst seviyededir.Türkiye'de f tipi cezaevi toplam 14 tanedir

F tipi ceza evi koğuş sisteminin var olduğu düzenden, hücre sistemine geçiş için planlanmış ve hazırlanmıştır. F tipi ceza evi nedir, sorusunun cevabı Türk infaz kurumları içinde, güvenliği en üst seviyede olan ceza evi modelidir ve bu amaçla tasarlanmıştır.
Bu sistemde bir veya üç kişinin kalabileceği şekilde bir düzen kurulmuştur. F tipi ceza evlerindeki bakış açısının, suçlu kişilerin de insan olduğu ve insani şartlarda tutuklu kalması, olduğu görülmektedir. Kimler F tipi cezaevine alınır, diye bakıldığında, ülkemizde düzenlendiği şekli ile genellikle organize suçlara karışmış ve devlete karşı suç işlemiş tutukluların bulunduğu ceza infaz kurumlarıdır.
Ayrıca diğer mahkumlar için tehlike oluşturan suçluların daha kısıtlı alanda kontrolü ve tecridi için de tercih edilmektedir.
F tipi cezaevi özellikleri arasında ilk göze çarpan yüksek güvenlik açısından tehdit unsurlarının en aza indirgendiği yerlerdir. F tipi ceza evleri içte ve dıştaki koruma önlemleri ile firara karşı gerekli önlemlerin alındığı, oda sistemi baz alınarak inşası yapılmış ceza evi modelidir.
Bunun yanı sıra inşa esnasında zeminin hasır tel ile sağlamlaştırılmış beton ve elektrik sistemi ile desteklenmiş olması, yüksek güvenlik sağlamaktadır. Su tesisatının ve kanalizasyon borularının ebatları da, kaçışın önlenmesine yönelik yapılmıştır.
F Tipi Ceza Evlerinin Sosyal Yapısı
F tipi cezaevi şartları, mahkumların güvenliğini sağlamak üzere kurulmuş olup, bunun yanında diğer mahkumlar tarafından taciz, tahrik ve suç unsurlarının ortadan kaldırılması hedef alınmıştır. Mahkumlara sağlanan imkanlar ise oldukça gereklilik seviyesinde tutulup, açık ve kapalı spor sahaları, kütüphane, iş atölyeleri, revir ve gereklilik duyulan hemen hemen her türlü ihtiyacı karşılamaya yönelik bir düzen sağlanması yönündedir.
Arıtma sisteminin olmasındaki amaç ise çevre kirliliğini engellemektir. F tipi cezaevleri sayesinde, daha önce koğuş sisteminde yaşanan bir takım sıkıntılar en aza indirgenmiştir. Buna örnek verecek olursak, suçluların yeteri kadar kontrol altında tutulamaması ve birbirlerine zarar vermeleri engellenmiştir.
Şuan ülkemizde 14 adet F tipi cezaevi bulunmaktadır. F tipi ceza infaz kurumların özellikleri birbiri ile aynı olsa da bulunduğu ortam ve arazisel özellikler göz önünde bulundurularak, çeşitli değişiklikler olabilmektedir.
Etiketler: F tipi cezaevi nedir , F tipi cezaevi görüntüleri , F tipi cezaevi anlamı

30 Mart 2015 Pazartesi

Sabiha Gökçen Kimdir ?

Atatürk'ün manevi kızı olan Sabiha gökçen , 22 mart 1913 yılında Bursada dünyaya geldi. Aynı zamanda askeri pilot olan Sabiha gökçen birçok ödülünde sahibi olmuştur. 88 yaşında vefat eden Sabiha gökçene soyadı , Atatürk tarafından verildi


Bursa Vilayet Başkâtibi Hafız Mustafa İzzet Bey ile Hayriye Hanım’ın kızı olan Sabiha Gökçen 22 Mart 1913 tarihinde Bursa’’da doğdu.
Anne babasının ölümünün ardından ağabeyi Neşet tarafından büyütüldü. 1925 yılında daha 12 yaşında iken Bursa’’ya ziyarete gelen Atatürk’’e ulaşmış ve okumak istediğini iletmiştir. Atatürk de ağabeyi Neşet’’ten izin alarak çok zor şartlar altında yaşayan Sabiha’’yı evlat edinir ve Ankara’’ya götürür.
1934 yılında Soyadı Kanunu’nun çıkması ile Atatürk, Sabiha’’ya “Gökçen” soy ismini verdi.
Sabiha Gökçen Çankaya İlkokulu ve İstanbul Üsküdar Kız Koleji’nde eğitim gördü. 1935 yılında Türk Hava Kurumu’’nun Türk Kuşu Sivil Havacılık Okulu’na girdi. 7 erkek öğrenci ile beraber Kırım Rusya’’ya gönderildi. Sabiha orada yüksek planörcülük eğitimini tamamladı. 1936 yılında Eskişehir Askeri Hava Okulu’na girdi. Hava okulunda aldığı özel eğitimden sonra ise askeri pilot oldu.
Eskişehir’’de birinci tayyare alayında bir süre staj yaptı. Avcı ve bombardıman uçaklarıyla uçtu. 1937’’de Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı’’nın da katıldığı bir tören ile kendisine Türk Hava Kurumu Murassa Madalyası verildi. Askeri uçuş brövesini 30 Ağustos 1937 tarihinde aldı.
1938 yılında Balkan devletlerinin davetlisi olarak uçağı ile Balkan turu yaptı. Türkiye’ye geri dönüşünün arkasından Türk Hava Kurumu Türkkuşu’’na Başöğretmen tayin edildi. 1955’’e kadar bu görevini başarı ile devam ettirdi. 1953 ve 1959 yıllarında davet üzerine Amerika’’ya giderek Türk toplumunu ve Türk kadınını tanıttı.
Yaşamı boyunca yirmi iki değişik hafif bombardıman ile akrobatik uçak ile uçan ve birçok ödülün de sahibidir. 1991 yılında Uluslararası Havacılık Federasyonu Altın Madalyası’nı aldı.
Sabiha Gökçen 1996 yılında havacılık kariyerinin en büyük ödülünü aldı. Kartallar Toplantısı’nın onur konuğu olarak katıldığı Maxwell Hava Üssü’’ndeki törende ‘dünya tarihine adını yazdıran yirmi havacıdan biri’ seçildi. Bu ödüle layık görülen ilk ve de tek kadın havacı oldu.
Sabiha Gökçen son uçuşunu 1996 yılında 83 yaşındayken Fransız Pilot Daniel Acton eşliği ile Falcon 2000 uçağı ile yaptı.
Sabiha Gökçen; 88 yaşında, 22 Mart 2001 tarihinde yani doğum gününde Gülhane Askeri Tıp Akademisi’’nde öldü.
Etiketler: Sabiha gökçen kimdir , Sabiha gökçen hayatı , Sabiha gökçen havaalanı , Sabiha gökçen pilot , Sabiha gökçen anaokulu

Seçim Barajı Nedir ?

Seçim barajı ülkemizde yüzde 10 olarak uygulanmaktadır. Yaklaşan 7 Haziran milletvekili seçimleri öncesi , Barajın düşürülmesi veya kaldırılması tekrar gündeme gelmiştir. Anayasa mahkemesi seçim barajının düşürülmesi ve kaldırılması konusunda başvuruda bulunan bazı partilerin başvurusunu reddetdi.


Seçim barajı, seçim zamanlarında kanunlar tarafından belirlenmiş oy miktarlarına göre, meclise hangi partilerin girebileceğini belirleyen bir yöntemdir.
Belirlenen miktarlarda oy alan partiler, seçim barajı sayesinde meclise girmeye hak kazanır. Farklı siyasi görüşü olan parti mensupları, bu sayede bir arada bulunur, fikir alışverişi sağlar, önemli ve sağlıklı kararlar alma yolunda ilerler.
Seçim barajının önemli bir unsuru da belirlenmiş olan baraj oranıdır. Baraj oranı makul düzeyde düzenlenmez ise, ülke yönetiminde çeşitli partiler olamayacağı için, otokratik bir düzen ortaya çıkar. Baraj oranı yüksek olduğu takdirde çoğu parti baraja giremeyeceğinden, halkın mecliste olan temsili de azalmış olur.
7 Haziran seçimlerinde seçim barajında değişiklik olacakmı
Mecliste yerini almak isteyen, ancak seçim barajı engeline takılan birçok parti, Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak seçim barajının kaldırılmasını talep etti. Avrupa Birliği’ne dahil olan ülkelerde baraj oranlara yüzde 0 ile yüzde 5 arasından değişiklik gösteriyor. Buna karşılık Türkiye seçim barajında uygulanan oy oranı yüzde 10. Seçim barajı kalkacak mı sorusunun yanıtı, henüz netleşen bir durum değil. 2015 yılında yapılacak olan seçimlerde yüzde 10’luk seçim barajının kalkıp, kalkmayacağı partiler açısından merak konusu. Seçime 6 ay gibi kısa bir sürede bu oranda bir değişikliğin yasalar açısından yetişmeyeceği, konuşulan konular arasında.
Seçim barajının tamamen kalkması gibi bir durum henüz olağan olmasa da, önümüzdeki 2015 seçimleri için seçim barajı oranlarında değişiklik yapılabilme olasılığı çok yüksek. Şu an lider olan partinin seçim barajına yönelik çalışmaları yoğunlaştı. Seçim barajı kaça düşecek sorularına yanıt aranırken, bu oranın yüzde 10 oranından yüzde 8 veya 7 ye düşmesi bekleniyor. Eğer oranlar bu şekilde düzenlenirse, yeni seçim döneminden birçok partinin meclise girme umutları da artacak.
Etiketler: Seçim barajı nedir , Seçim barajı 2015 , Seçim barajı anayasa mahkemesi , Seçim barajı kalkacakmı , Seçim barajı anketi

28 Mart 2015 Cumartesi

Su Zehirlenmesi Nedir ?

Su aşırı şekilde tüketildiği takdirde zehirlenmeye yol açmaktadır. Vücudumuzun günlük su ihtiyacı 1 - 2 Litredir. Günlük 1 - 2 litreden fazla su içmek , Su zehirlenmesine zemin hazırlamaktadır


Hiperhidrasyon, su intoksikasyonu ya da aşırı hidrasyon olarak da bilinen su zehirlenmesi, aşırı su tüketimi sonucu vücuttaki elektrolitlerin normal dengesi güvenli sınırlar dışına çıktığı zaman oluşan, beyin fonksiyonlarında olası ölümcül bir bozulmadır.
Normal, fiziksel, beslenme ve zihinsel olarak sağlıklı bireylerin yanlışlıkla çok fazla su tüketmekten endişelenmeleri için çok az neden var. Neredeyse normal bireylerde su intoksikasyonuna bağlı tüm ölümler ya katılanların çok büyük miktarlarda su içmeye çalıştığı su içme yarışmalarından ya da elektrolitler yerine konmadan gerekli su miktarının alındığı çok uzun süren yoğun egzersizlerden kaynaklanır.
Herhangi başka bir madde gibi su da aşırı tüketildiğinde zehir olarak düşünülebilir. Tıp alanında öneri, vücut kütlesine bağlı olarak günde en az 1-2 litre içmektir. Su zehirlenmesi ancak bundan çok daha yüksek miktarlarda gerçekleşir.

Etiketler: Su zehirlenmesi nedir , Su zehirlenmesi belirtileri , Su zehirlenmesi nasıl olur , Su zehirlenmesi tedavisi



Ahmet Ümit Kimdir ?

Kilim tüccarı bir babanın oğlu olarak dünyaya gelen Ahmet ümit , 1960 Gaziantep doğumludur. Çoğu kişinin gönlünde taht kuran , Ahmet ümit polisiye türü roman yazmaya ağırlık vermiştir

Pek çok kişiye göre polisiye roman türünde ülkemizdeki yol göstericilerden biri olan Ahmet Ümit Gaziantep’’te 1960 yılında dünyaya gözlerini açmıştır. Kilim tüccarı bir babanın evladıdır. Küçük yaşlardan itibaren kendisine zerk ettiği sol görüş ve düşünüş biçiminden dolayı liseyi memleketi Gaziantep’’te değil de, Diyarbakır’’ın Ergani ilçesinde bitirmek durumunda kaldı. Üstelik bu sürgünde yalnız değildi, yanında yirmi dört arkadaşı daha vardı. Ergani yıllarından sonra 1979 yılında Marmara Üniversitesi’’ne gelerek kamu yönetimi okumaya başladı. Ümit, burada tanıştığı eşi Vildan Hanım’la evlendi ve Gül adında bir kızı bulunmaktadır.


Yazar, yediden yetmişe pek çok kişinin takdirini kazandığı romanlarını yazmadan yıllar önce, Rusya’ya komünizmi öğrenmek ve eğitim almak amacıyla gitti. Rusya’’da Sosyal Bilimler Akademisi’nde okurken eline aldı kalemi ve ilk şiirlerini yazmaya başladı. İçinde bastırdığı ülke özlemi ve eşi Vildan Hanım’a duyduğu derin aşkı şiirlerine yansıtarak yazım hayatına başladı. Yazım hayatı aynı zamanda onun siyasi kimliğini de bırakmasına vesile olmuştu. Artık o, sadece siyasette olmasa da edebiyatta pek çok kişinin takdirini kazanacak olan bir edebiyatçı adayıydı. İlk kitabı, ilk göz ağrısı olan şiirleri ile donatılmış “Sokağın Zulası” isimli şiir kitabıydı. Yazar, edebiyat hayatına adım atmıştı atmasına ama tanınmadığından dolayı kitapları raflardan eksilmeye başlamamıştı henüz. Bu yüzden Ali Taygun ile birlikte bir reklam ajansı çalıştırmaya başladı. Aynı arkadaşı ona edebi konularda da danışmanlık ediyordu; polisiye roman yazması konusunda ısrarcı olmaya başladı. Böylece ünlü yazarın ikinci kitabı olan “Çıplak Ayaklıydı Gece” ortaya çıktı. Hem de tam arkadaşının istediği gibi, polisiye türünde. Aynı zamanda dünyaca ünlü polisiye yazarlarının tanıtımını da üstlenerek, inceleme yazıları ile Türk okuyuculara usta kalemleri tanıtma işini de üstüne aldı. Türk tarihini de romanlarının içine katarak eserlerinde derinliği artırırken, okuyucunun da heyecan dozunu yükseltiyor. Bu heyecanı polisiye roman türünde yurt dışına taşıyan ilk Türk yazar olma onurunu da üzerinde taşıyan Ümit’’in “Sis ve Gece” isimli eseri Yunanca’ya çevrilmiş ve Yunanistan’’da satışa sunulmuştur.
Günümüzde usta yazarın yirmi üç basılı eseri bulunuyor. Çoğunluğu polisiye türünde romanlar olsa da, Ümit, çocuklar için masallar yazmayı da ihmal etmiyor. “Masal Masal İçinde” isimli kitabı hem erişkinlere hem de çocuklara yönelik bir kitaptır. 
Etiketler: Ahmet ümit kimdir , Ahmet ümit romanları , Ahmet ümit kitapları , Ahmet ümit hayatı , Ahmet ümit şiirleri

26 Mart 2015 Perşembe

Ayrılık Sonrası Neler Yapmalıyız ?

Devam eden güzel bir birlikteliğiniz var. Ama ne yazıkki birgün ansızın ilişkiniz bitdi ve ayrıldınız. Ayrılık yaşayanlar kendilerini kötü hissetmekdedir. Peki ne yaparsak bu kötü süreci hemen atlatabiliriz ?

hiçbir ilişkinin sonsuza dek sürme garantisi yok… Ancak yine de konu ayrılık olduğu zaman, bu durumu anlayışla karşılamak pek de mümkün olmayabilir. Biz de bu dönemi daha kolay atlatabilmeniz için biten ilişkinizin ardından dikkat etmeniz gerekenleri sıraladık.

Önceki sevgilinizi aramayı aklınızdan geçirmeyin

Eski sevgilinizi çok özlediğiniz bir anda sizin üzüldüğünüzü gören bir arkadaşınızın bir anlık, sizi onu aramanıza yönelik telkinlerine karşı dikkatli olun. Sizin o an üzüldüğünüzü gören arkadaşınızın size bir an iyilik yapmak için verdiği tavsiye, sizi daha çok üzebilir.

Duygusal şarkı dinlemek için asla bu dönemi seçmeyin. Daha haraketli müziklerle eğlenmeye çalışın. Unutmayın romantik şarkılar her zaman, eskileri hatırlatır ve sizi bunalıma iter.

Elbette birgün başkasıyla tanışacaksınız ama hemen değil. Tanıştığınız insan belki size uygun olabilir. Ama ayrılık evresinde yeni bir ilişkiye doğru atılan her adım, ayrılık acısını unutmak adına atılmış ise size zarar verecektir. Hiç acelesi yok; kusursuz bir zamanda daha iyi ilişkiler kurabilirsiniz.
Etiketler: Ayrılık sonrası kadın , Ayrılık sonrası erkek , Ayrılık sonrası sessiz kalmak

25 Mart 2015 Çarşamba

Hamilelikte Sigara Kullanımının Zararları

Sağlığa birçok zararı bulunan Sigara hamile anne adaylarınıda kötü yönde etkilemetedir. Sigaradaki karbonmonoksit gazının anne karnındaki bebeklerin sağlığını olumsuz yönde etkilediğine dikkat çeken kadın hastalıkları ve doğum uzmanı operatör doktor Yasemin yakut , Hamilelikte sigara kullanmanın zararlarını açıkladı


 Hamilelikte sigara tüketimi hem bebek hem de hamilelik üzerinde son derce olumsuz etkilere yol açıyor. Sigaranın içerdiği zift, nikotin, karbon monoksit ve diğer zehirli maddeler üst solunum yollarına, buradan bronşlara ve kana geçiyor, böylece solunum sistemi, kalp ve damarlar başta olmak üzere vücudun tüm organları zarar görüyor.
Nikotinin kuvvetli bir damar büzücü ajan olduğunu ve rahme giden kan akımını azalttığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Yasemin Yakut, karbon monoksitin hücrelere zarar vererek gelişme geriliğine neden olabildiğini, ayrıca kanın oksijen taşıma yeteneğini azalttığını söylüyor. Anne kanında oksijen azalınca bebeğe giden oksijen miktarı ve diğer besin maddeleri de doğal olarak azalıyor.
Op. Dr. Yasemin Yakut, hamilelikte içilen sigaranın bebek üzerindeki bu olumsuz etkilerini 10 başlıkta şöyle sıralıyor:
1. Erken doğum: Zamanında gebelik haftası 38 - 40 hafta olarak kabul edilir. 38 haftadan çok daha önce doğumun gerçekleşmesine yol açar.

2. Erken membran rüptürü: 
Doğum eylemi esnasında açılması gereken su kesesinin olması gereken zamandan çok önce açılmasına, bebeğin gelişimini tamamlamadan doğum yoluna girmesine neden olur.
3. İntrauterin gelişme geriliği: Sigara bebeğe giden kandaki oksijen ve besin maddelerinde azalmaya neden olarak, anne karnında bebeğin gelişiminin geri kalmasına sebep olur.
4. İntrauerin exitus: Bebeğin anne rahminde ani ölmesidir.
5. Preaklampsi: Tansiyon yükselmesi, idrarda protein çıkması, vücutta aşırı ödem, görme bulanıklığı ile giden gebelik zehirlenmesi tablosudur. Anne ve bebek hayatı için risk söz konusudur.
6. Hipertansiyon: Nikotinin damar büzücü, daraltıcı etkisi ile gebedeki tansiyon yükselmesidir. Bu durum, bebeğin beslenmesini olumsuz etkileyecektir.
7. Dekolman Plasenta: Plasentanın erken ayrılmasıdır. Normal şartlarda doğum eylemi esnasında bebeğin doğumunu takiben plasenta ayrılır. Dekolman plasentada ise bebek anne rahminde iken plasenta zamansız ayrılır ve tehlikeli boyutlarda kanama olur.
8. Respiratuar Distres sendromu: Doğum sonrası bebeğin solunum sıkıntısı olmasıdır. Prematür dediğimiz erken doğan bebeklerde akciğerlerin gelişmemesi sonucu ölümcül olabilen solunum sıkıntısı sigara içilen gebeliklerde daha sık gözlenir.
9. Süt miktarının azalması: Lohusalık döneminde süt miktarının azalmasına neden olur.
10. C vitamini kaybı: Yine lohusalık döneminde sütün C vitamini seviyesinde ve besleyici etkisinin azalmasında rol oynar.
Etiketler: Hamilelikde sigara kullanımı zararları , Hamilelikte sigara kullanımı bebeği nasıl etkiler , Hamilelikte sigara kullanımı down sendromu