Kazanılmış bağışıklık yetersizliği hastalığı manasına gelen kelimelerin baş harflerinden meydana gelmiş olup, HIV denilen bir virüsle meydana gelir. İnsan bağışıklık yetmezliği virüsü (HIV), bağışıklık sistemine yavaş yavaş nüfuz ederek vücudun enfeksiyonlara karşı direncini yok eder ve bireyi çeşitli enfeksiyonlara ve rahatsızlıklara karşı korunmasız hale getirerek sonunda ölüme sebebiyet verir.AIDS, HIV enfeksiyonunun son aşamasıdır ve bu süreçte ölümcül enfeksiyonlara ve kansere sıklıkla rastlanır
AİDS Belirtileri Nelerdir?
AİDS Nasıl Bulaşır?
AİDS’in üç tane bulaşma yolu vardır:
1)Kanında bu virüsü taşıyan biriyle normal ya da anal ve oral cinsel ilişkiye girilmesi sonucu, özellikle korunmasız bir şekilde cinsel ilişkinin gerçekleşmesiyle HIV virüsü sağlıklı kişiye bulaşır.
2)Hamile ve HIV virüsünü taşıyan anneden bebeğe, gebelikte veya doğumda bulaşabilmektedir.
3)AİDS’li ya da HIV virüsüne sahip kişilerin kanlarına temas sonucu ya da organ nakliyle hastalık ya da virüs bulaşır.
AİDS den Korunma
1. Kan nakillerini tedaviyi aksatmamak şartıyla en aza indirmeli, gereksiz kan nakillerinden kaçınmalı, kan ve kan ürünleri ihtiyacını yurt içi kaynaklardan temin edip, virüsün çok daha yaygın olduğu -gayri meşru ve gayri ahlaki cinsi münasebetlerin çok olduğu- ülkelerden ithali durdurulmalıdır. Zaruri durumlarda ise bu ürünlerde Aids taraması mutlaka yapılmalıdır.
2. Yurtdışından yeni gelmiş ve geldikleri ülkelerde uzun süre kalmış olanlar da (özellikle hastalık riski çok yüksek olan Amerika, Avrupa ve Afrika ülkelerinden gelenlerde) Aids taraması yapılmalıdır.
3. Zerk yoluyla yapılan tedavilerde bir defalık kullanıma mahsus olan enjektör, iğne ve diğer malzemelerin kullanımını mecburi hale getirip bu husus iyi denetilmelidir.
4. Uyuşturucu maddelerin takibi iyi yapılmalı; bu gibi kimseler ve bunlarla teması olanlardan kan almaktan kaçınmalıdır.
5. Keza homoseksüeller, fahişeler ile mesleği, adı ve ünü ne olursa olsun gayri meşru ve gayri ahlaki bir hayat düzeni olma ihtimali olan zümrelerden de kan almamalıdır. Bunun için kan alınacak (donör) kimselerin (özellikle gönüllülerin) daha önceki yaşayışları iyi tetkik edilmelidir.
6. Ahlaksızlık yuvaları kapatılmalı, gizli olanları takip edilmelidir.
7. Uyuşturucu maddelerle ilgili tıbbi eğitim yapılmalıdır. Keza, Aids sebepleri tam olarak duyurulmalıdır.
AIDS HASTALARININ SONU ÖLÜMMÜ ?
AIDS virüsünü kanında erkek veya bayan AIDS taşıyıcısı, ya da AIDS hastası konumundadır. AIDS taşıyıcısı olan bir kişi, hiç bir klinik belirti göstermeden, diğer insanlardan farklılaşmadan, toplum içinde normal yaşamını sürdürebilir. Yaklaşık olarak 2-10 yıl sonra virüs taşıyıcı kişi, çeşitli semptomlarla AIDS hastası olur. Bu gibi kişilerin bağışıklık sistemi iyice zayıflamış olacağından, zatürree, mantar, üst solunum yolu enfeksiyonu vb. dahil bir çok enfeksiyon hastalıklarına yakalanma olasılıkları artar.
1981'de hastalık ilk ortaya çıktığında HIV virüsü taşıyanlara yani AIDS hastalarına ölüm mahkumu gibi bakılırdı. AIDS aşısı geliştirilmemişti. Tedavi konusunda yeterli bilgi yoktu. AIDS hastalığını dünyadan tamamen silecek bir aşı veya tedavi yöntemi bulunamamıştı.
Tıp alanındaki gelişmelerle AIDS hastalığı bugün ölümcül hastalık olmaktan çıkarılmış, kronik hastalıklar kategorisine alınmıştır. Ancak, başlanılan tedavi ömür boyu sürdürülmek zorundadır. Başlangıçta AIDS hastalarına avuç dolusu tablet almaları öneriliyordu. Bugün için günlük 1-2 tablet alınması yeterli olmaktadır. Destek tedavileri ve fırsatçı enfeksiyonlara yönelik tedavilerle AIDS hastalarının yaşam kalitesi artırılmaya çalışılmaktadır. AIDS hastalarınca tedaviye düzenli olarak devam edilmesi ve gerektiğinde doktor kontrolü yapılması önemlidir.
Dünyada HIV/AIDS'in kesin tedavisi ve koruyucu bir aşısı yoktur.
Türkiye'de ilaç ücretleri Sağlık Bakanlığınca ödenmektedir.
Etiketler : Aıds nedir , Aıds tedavi yöntemleri nelerdir , Aıds nasıl bulaşır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder