Antibiyotik sözcüğü, Yunanca ‘anti’ ve ‘bios’ sözcüklerinden oluşmaktadır. “ yaşam karşıtı” anlamına gelmektedir. Antibiyotik, bir organizma tarafından üretilen ve bir başka organizmaya zarar veren maddedir. Antibiyotiklerin %90’ı bakteriler tarafından üretilmekteyse de, bazı sentetik antibiyotiklerde üretilmiştir.
1800’lü yıllarda antibiyotiklere ilişkin çalışmalar yapılmaktadır. Arsfenamin, ilk keşfedilen antibiyotik olmakla birlikte frengi tedavisinde kullanılmıştır. Paul Ehrlich bu ilaç sayesinde Nobel ödülüne layık görülmüştür. Bu ilacın ciddi, hatta ölümcül yan etkileri sebebiyle insanlar üzerinde yarardan çok zararı olmuştur. Sülfanilamitin, Sülfonamit grubundan olup, keşfi de hemen hemen aynı yıllara denk gelmektedir.
Ancak antibiyotik konusunda en önemli gelişme, Sir Alexander Fleming’in penisilini keşfetmesiyle gerçekleşir. Sir fleming, stafilokok bakterisi ile çalışırken, bakterinin üretildiği besiyeri içine havadan tesadüfen düşmüş olan bir küf kolonisinin, bakterinin üremesini engellediği görülmüştür. Penicillum notatum adlı bu küf mantarının ürettiği bu madde, 1939 yılında Howard Florey ve arkadaşları tarafından üretilerek hazır hale getirilmiştir. Antibiyotik konusunda yapılan çalışmalara bundan sonra hızlanarak devam etmiştir.
Enfeksiyon ve Tedavisi
Vücudumuzda çok fazla bakteri yaşamaktadır. Bunlar, organizmaya yararlı etkiler de sağlamaktadır. Bunu da yaşadıkları bölgede vücudumuzun maddelerinden yararlanarak yaparlar. Vücudun bağışıklık sistemi sağlam kaldıkça bu bakteriler bize zarar vermezler. Buna karşılık, vücudun, yabancı canlılar tarafından istila edilmesine enfeksiyon denmektedir. Vücudumuz bu canlılara karşı çıkmak için bir savunma mekanizmasına sahiptir. Deri bütünlüğü, lenf düğümleri, dalak, kemik iliği ve beyaz küreler bunların içinde en önemlileridir. Ancak her zaman bakterilerle yapılan mücadelede, bu mekanizmalar yeterli gelmeyebilir. Vücudumuz bakterilerle savaşına destek olacak maddeler ihtiyaç duyar. Bu maddeler antibiyotiklerdir.
Vücudumuzda çok fazla bakteri yaşamaktadır. Bunlar, organizmaya yararlı etkiler de sağlamaktadır. Bunu da yaşadıkları bölgede vücudumuzun maddelerinden yararlanarak yaparlar. Vücudun bağışıklık sistemi sağlam kaldıkça bu bakteriler bize zarar vermezler. Buna karşılık, vücudun, yabancı canlılar tarafından istila edilmesine enfeksiyon denmektedir. Vücudumuz bu canlılara karşı çıkmak için bir savunma mekanizmasına sahiptir. Deri bütünlüğü, lenf düğümleri, dalak, kemik iliği ve beyaz küreler bunların içinde en önemlileridir. Ancak her zaman bakterilerle yapılan mücadelede, bu mekanizmalar yeterli gelmeyebilir. Vücudumuz bakterilerle savaşına destek olacak maddeler ihtiyaç duyar. Bu maddeler antibiyotiklerdir.
Antibiyotik Etkileri
Bazı antibiyotikler belirli bir bakteri grubuna etki ederken, diğer bazı antibiyotikler pek çok bakteri grubunu kapsayacak geniş bir etki sınıfına sahiptirler.
Ayrıca, bazı enfeksiyonlarda birden çok antibiyotiğin birlikte kullanılması gerekli olabilir. Antibiyotikler enfeksiyonların tedavi edilmesi kadar, enfeksiyon gelişmesini de önlemek amacıyla kullanılabilirler.
Bazı antibiyotikler belirli bir bakteri grubuna etki ederken, diğer bazı antibiyotikler pek çok bakteri grubunu kapsayacak geniş bir etki sınıfına sahiptirler.
Ayrıca, bazı enfeksiyonlarda birden çok antibiyotiğin birlikte kullanılması gerekli olabilir. Antibiyotikler enfeksiyonların tedavi edilmesi kadar, enfeksiyon gelişmesini de önlemek amacıyla kullanılabilirler.
Antibiyotiğin Yan etkileri
Antibiyotik kullanımı esnasında, bazı kişilerde hiç sorun yaşanmaz iken, bazı kişilerde ise hafiften şiddetliye kadar değişen, hatta bazen ölümcül olabilen yan etkiler ortaya çıkabilir. Bunlar:
Antibiyotik kullanımı esnasında, bazı kişilerde hiç sorun yaşanmaz iken, bazı kişilerde ise hafiften şiddetliye kadar değişen, hatta bazen ölümcül olabilen yan etkiler ortaya çıkabilir. Bunlar:
1- Sindirim Sistemi
* Bulantı, kusma, ishal, hazımsızlık
2- Sinir sistemi
* Duyu kusurları
3- Solunum sistemi
* Solunum sıkıntısı
4- Dolaşım sistemi
* Düşük tansiyon
5-Böbrekler ve karaciğer
* Değişen derecelerde karaciğer ve böbrek yetmezliği
* Bulantı, kusma, ishal, hazımsızlık
2- Sinir sistemi
* Duyu kusurları
3- Solunum sistemi
* Solunum sıkıntısı
4- Dolaşım sistemi
* Düşük tansiyon
5-Böbrekler ve karaciğer
* Değişen derecelerde karaciğer ve böbrek yetmezliği
Antibiyotiklerde direnç gelişmesine katkıda bulunan unsurlar
• Gerekmediği halde antibiyotik kullanılması
• Antibiyotiklerin, tedavi edici dozdan daha düşük seviyede kullanılması, doz atlanması
• Antibiyotiklerin gerekenden daha kısa süre kullanılması ( tedavinin erken kesilmesi)
• Gerekmediği halde birden çok antibiyotiği aynı anda kullanılması
• Gerekmediği halde etki yelpazesi geniş olan antibiyotiklerin kullanılması
• Enfeksiyon tipine uygun olmayan antibiyotiğin kullanılması
• Antibiyotiğin, geçimsiz olduğu gıdalar yada başka ilaçlar ile birlikte kullanılması
• Çiftlik hayvanlarının ve balıkların yemlerinde antibiyotik kullanılması
• Gerekmediği halde antibiyotik kullanılması
• Antibiyotiklerin, tedavi edici dozdan daha düşük seviyede kullanılması, doz atlanması
• Antibiyotiklerin gerekenden daha kısa süre kullanılması ( tedavinin erken kesilmesi)
• Gerekmediği halde birden çok antibiyotiği aynı anda kullanılması
• Gerekmediği halde etki yelpazesi geniş olan antibiyotiklerin kullanılması
• Enfeksiyon tipine uygun olmayan antibiyotiğin kullanılması
• Antibiyotiğin, geçimsiz olduğu gıdalar yada başka ilaçlar ile birlikte kullanılması
• Çiftlik hayvanlarının ve balıkların yemlerinde antibiyotik kullanılması
Antibiyotik tedavisi yanı sıra, dinlenmek, iyi beslenmek, yeterli uyku ve olumlu düşünmek de iyileşmenize yardımcı olmaktadır.
Etiketler: Antibiyotik nedir , Antibiyotiğin yararları nelerdir , Antibiyotiğin yan etkileri nelerdir, Antibiyotik kullanımı nasıldır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder