Osmanlılarda ve bazı doğu ülkelerinde, yabancı ülkelerden kaçırılarak ya da savaşta tutsak alınarak özgürlükten yoksun edilen, alınıp satılabilen, her konuda efendisinin isteklerini yerine getirmekle yükümlü kız ya da kadın; odalık, halayık. İslâmlıktan önce olduğu gibi, Muhammet Peygamber zamanında da savaşlarda ele geçip de kurtulmalık veremeyen erkekler köle (abd), kadın ve kızlar ise cariye olurlardı. Orta Çağ'da her yıl beyaz ya da siyah ırktan binlerce esir, Müslüman ülkelerine sokuluyordu. Bağdat, esir pazarlarının en önemlisiydi. Daha sonraları Mekke, esir ticaretinin merkezi oldu. Şeriata göre cariyeler ile sahipleri arasında nikâha gerek yoktu. Osmanlı sarayındaki cariyeler ya İstanbul gümrük eminince satın alınırlar ya da ileri gelen devlet adamlarınca hediye edilirlerdi. Saraya alınan cariyeler Müslüman âdetlerine göre eğitilirlerdi. Kendilerine okuyup yazma, biçki,-dikiş, müzik ve oyunlar öğretilirdi. Cariyeler sırasıyla acemilik, cariyelik, şakirtlik, ustalık ve gediklilik dönemlerinden geçerlerdi. Daha sonra en yüksek rütbe olan "kadın" rütbesi gelirdi. Cariyeler, valide sultanın oda hizmetlerine de bakarlardı. Padişahın beğenisini ve sevgisini kazanan cariye "haseki" unvanını alır ve kendisine ayrı bir oda verilirdi.
Etiketler: Cariye nedir , Cariye nasıl meydana geldi , Cariye dönemi ,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder